En Rezil Olduğum An | Minik Bir Sohbet | DUYGUBLOG

 


     

   Merhaba arkadaşlar, nasılsınız umarım iyisinizdir. Bu yazım da neyi anlatacağımı başlıktan anlamışsınızdır zaten. Evet en çok utandığım ve rezil olduğum olayı anlatacağım. Fotoğraftaki çocuk erkek diye şaşırmadınız umarım :) en iyi bu fotoğrafı bulabildim. 


      Bu yaşadığım anıyı siz de okuyunca bence siz de benim yerime utanırsınız. Ama bir yandan da komik bir olay. Neyse ben başlayım anlatmaya


      Yıllar önce büyük bir bisikletimiz vardı. Ama böyle yetişkin bisikleti gibi ayaklarım pedala anca yetişiyor falan o zamanlar. İşte annemler falan ısrar etiler evde çok sıkılıyoruz diye ablamla bisikleti alıp parka gidip sürecektik. Ama park çok büyük bir park ne ararsınız var. Park bize yaklaşık 15 dakikalık bir mesafede giderken biraz ben biraz ablam -ama daha çok ben- bisikleti sürüyoruz. Sonra parka vardık, ve ben aralarda bile sürerken zorlandım, bide insan içinde nasıl süreceğimi düşünüyorum.

 

Çok insanlar var diye de ablam utandı sürmüyor hiç, sözde bir ben bir o sürecekti. Ben de bisiklet boş kalmasın diye bindim. Ama ne binmek baya süremiyorum yani, bisiklet kocaman. Biraz zaman geçti öyle böyle, işte burası en utandığım ve en rezil olduğum yer. Sürerken -sürmeye çalışırken- yanlışlıkla bir teyzeye çarptım. Ablamda arkada duruyor, o benim kardeşim değil mooduna girdi, gülüyor birde. Teyze beni azarladı biraz ben ne diyeceğimi bilemedim, daha doğrusu kilitlendim kaldım. Şoktayım hala. Ben karakter olarak da utangaç biriyimdir. Evet çok utandım. Allah'tan orada ablamdan başka tanıdığım falan yoktu. Ve bu arada ablam eve gidene kadar benimle dalga geçti. Ve annemle babama da olanları anlattı. Bir daha utandım. Siz siz olun birinin utandığı bir şeyi başkasına anlatmayın. Ve daha ara ara aklına geldikçe benimle dalga geçiyor.


Tabi zaman geçtikçe utanmanın etkisi de azalıyor. Ama o olay hala benim en utanç verici anım. Bisikletle nasıl birine çarptım bilemiyorum. Ama artık bisiklet sürmüyorum. Fobi gibi değil de tercih etmiyorum diyelim :)


İşte dostlarım bu olay benim en utandığım hatıradır. Büyüyünce okurum belki falan diye yazmak istedim.


Sizde benimle yorumlarda en utandığınız olayı anlatın beraber utanalım beraber gülelim. 

4 Yorumlar

  1. İsim hafızam çok kötüdür. Yeni tanıştığım insanların adını hiç aklımda tutamam. Tutabilene helal olsun. Alınmayacak bir tipse sık sık sorarım. Ama insanlar bazen (biraz) haklı olarak ben seninkini biliyorum sen neden benimkini bilmiyorsun diye içerliyor. Neyse güzeller güzeli utanç verici anıma gelelim. İki kızla tanışmıştım birinin adı Sanem diğerininki Senem'di. Zaten birbirine yakın iki isim karıştırırım muhakkak en iyisi hiç bilmemek dedim. Aklımda ne isimlerini tuttum ne de öğrenmek için çaba sarf ettim. Sonra günler günleri kovaladı ben bu iki kızla sıkı fıkı oldum. Kaderin cilvesi işte. Tabi birbirlerine isimleriyle hitap ediyorlardı. Güç bela iki isim öğrendim: Sanem ve Senem. Fakat gelin görün ki hangisi hangisi hala tam bilmiyordum. Sanem aşağı Senem yukarı derken bir gün ben de kızlardan birine döndüm: 'Sanem sen biliyor muydun bunu?' gibi bir şey söyledim. Bir sessizlik...Bir bakışma...Nasıl bir an ne siz sorun ne ben söyleyeyim. Çünkü aylardır takıldığım kızların adlarını bilmediğim kabak gibi ortaya çıkmıştı. Tahmin ettiğiniz gibi kız şöyle dedi: 'Yalnız, benim adım Senem.' Ve ortamda muazzam bir mantar bulutu yükseldi. Sıcaklık arttı, arttı...Bakın yine utandım yahu.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ayy sizin yaşadığınız olay da çok değişik hafiften utanç verici komik yanı da var tabi :)

      Sil
  2. :-)) Zor durum ama ablada fenaymış:-)) Çocukken illa hepimizin başına böyle komik ama bizi utandıran olaylar geliyor.

    YanıtlaSil
  3. Evet illa geliyor. Tabi bunlar da hayatın tuzu biberi işte

    YanıtlaSil
Daha yeni Daha eski