Sarayda Bir Yıl | Kitap Yorumu | DUYGUBLOG

 

Kitabın Adı: Sarayda Bir Yıl
Yazarı: Rana Demiriz
Sayfa Sayısı: 253
Yayın Evi: Genç Timaş
Baskı Tarihi: 2020
Türü: Edebiyat, Roman

Merhabalar bugün sizlere çok güzel bir kitap yorumuyla geldim. Bu kitabın güzel olduğuna dair çok yazı okumuştum, video dinlemiştim ve bende okumaya karar verdim.  Kitabı iki günde bitirdim. Çok sürükleyici bir kitap. Bkm' den almıştım, 15 tl falandı herhalde. Eğer gizem, tarih ve macerayı seviyorsanız kesinlikle değecektir. 

Kitapta Mehlika isimli bir kızın evinin bahçesindeki şeftali ağacının altında gömülü bulduğu çok eskiden kaldığı belli olan, biraz kurumuş boya, fırça ve spatula onu bir maceraya sürükler. İlk önce gümüş spatulayı satmak ve aile ekonomisine katkı sağlamak ister, bunun için düğün için evinde bulunan bazı akrabalarıyla İstanbul'a gider. Fakat Behzatgilin de yaşadıkları aile yadigarı konaklarındaki leylek simgesi Mehlikaların evinde de vardır. Mehlika bunun bir tesadüf olamayacağını düşünür ve spatulayı satmak yerine araştırma yapar. Odasındaki eskiden çizilmiş leylek, yan yatmış gemi, sembollerinin anlamlarını arar. Osmanlı zamanında yaşamış Dilferib isimli bu kadın ressam neden bu boyları saklamıştı bu "sıradan" boyaların ne özelliği olabilirdi. Yazdığı mektuplarda neyden bahsediyordu, başına ne gelmişti. Mehlika bunları çok merak ediyordu ve araştırmak için can atıyordu. Ama bunu çözmek isteyenler sadece onlar değildi, başkaları da vardı. Yolları yakında kesişecekti. Peki kimdi onlar? Bu roman sizi İzmir -Birgi'ye- İstanbul'a, müzelere, saraylara götürecek. Size kısa ve akıcı bir tarih turu attıracak. Tarih sevmiyorsanız bile okumalısınız bence çünkü bazı kitaplar gibi sıkıcı değil. 

Çok fazla spoi vermemek için çok anlatamadım 

~Kitapta,  basit bir dil kullanılmış. Herkesin anlayabileceği türden ancak içindeki bölümlerden ayrı vesikaları saymazsak. Onları Osmanlı zamanında Dilferib yazdığı için eski kelimeler kullanılmış. Yani kelimelerin bazılarını biz çok kullanmıyoruz. Ama cümlenin bütünlüğünden anlam çıkartılabiliyor. Peki bu bahsettiğim vesikalar nedir? Vesikalar, üstte de bahsettiğim gibi bulunan mektuplar. Yani Dilferib'in yazdığı yazılar. Bu arada kitabı okurken yazarı çok gıpta ettim. Çok bilgili birisi sanırım özellikle tarih konusunda. Yazarın da özgeçmişine bakarsanız zaten sanat tarihi bölümünü okumuş. Alta koyarım okumanız için. Ben bir kitabın biraz da olsa bilgi içermesi gerektiğini de düşünüyorum bu yüzden bilgi verme açısından çok iyiydi. Ancak bence sonunu biraz daha uzatabilirdi hiç ummadığım yerde bitti. Keşke kitabın devamı da gelse  diyorum içten içe. Kesinlikle Mehlika ve Behzat karakterlerini özleyeceğim. 

5/5 

RANA DEMİRİZ KİMDİR?

Koç üniversitesi Sanat Tarihi bölümü mezunu olan Rana Demiriz, on yedi yaşına kadar dört roman yazarak Türkiye'nin birçok il ve ilçesindeki okullarda 2010 yılından itibaren "okuma alışkanlığı, kitap sevgisi, dershanesiz başarı ve yaratıcı yazarlık" konulu seminerler vermektedir. Sabancı Üniversitesi Tarih bölümü'nde Yüksek Lisans eğitimine devam etmektedir. 

Diğer Kitapları

• Ayasofya'da Bir Gece
• Endülüs'te Bir Hafta
• Sarayda Bir Gece
• Gölgedeki Işıklar
• Gölgedeki Işıklar: Yüzleşme
• Gölgedeki Işıklar: Donmuş Ateş
• Gölgedeki Işıklar: Kutsal Denge

KİTAP AÇIKLAMASI

Mehlika, İzmir’deki tarihî evlerinin arka bahçesindeki şeftali ağacının dibine gömüşmüş asırlık fırçalar ve boyalar bulur. Daha sonra karşısına çıkan mektupların, henüz on beş yaşındayken Topkapı Sarayı’na eğitim alması için gönderilen bir ressama ait olduğunu keşfeder. Bu gizemli mektuplar, bizi ihtişamlı Osmanlı saray günlerine götürür. Mehlika ressama ait figürlerin sırrını arkadaşlarıyla birlikte çözmeye çalışır, fakat bu yolculukta yalnız değillerdir.

Yüzyıllar sonra, ressamın esrarengiz hikâyesi aydınlatılabilecek mi?

Siz bu yorumu sevdiniz mi?

 Bu kitaba bir şans verir misiniz?