Çiçek Sevmeyen Kız | Minik Bir Sohbet | DUYGUBLOG

Merhaba  dostlarım. Biliyorsunuz ki biz toplumca insanları belirli kalıplar içine koymayı severiz. Mesela "delikanlı" erkek şöyledir, böyledir deriz. Ama bugün onu değil çiçek ve kadın ilişkisini konuşacağız. Çiçekler her yerdedir, parkta, bahçede, evlerimizde. 

Mesela Özdemir Asaf  Gülüşü güzel kadınlar papatyaları severmiş demiş. 

Seviyor... Sevmiyor... Seviyor... Sevmiyor... 

 Eşini mi üzdün? akşam çiçek al gel. Sevgiler günü mü? hemen çiçekçiye git. Anneler günü mü geldi? hemen ara çiçekçiyi. Çiçek, çiçek, çiçek. Peki çiçek sevmeyenler n'olacak. 

Evet doğru anladınız ben çiçek sevmiyorum. Bir kızım ve çiçek sevmiyorum çünkü... Aslında birden çok sebebi var. Mesela insanların koklamak için çiçek koparmasını anlamıyorum. Eğer bir şeyi seviyorsan onu kopartarak değil yaşatarak sevmek gerektiğine inanıyorum. Bu yüzden zaten buket çiçekler hiç güzel gelmiyorlar gözüme. 

Birde yapay çiçekler var. Annem çok sever mesela. Ama yapay çiçekler arılar için büyük sorun oluşturur. Boşa giden polenleme yaparlar ve boşu boşuna uğraş gösterirler. 

  Ama size söyleyeceğim o ki, birazda olsa severim çiçekleri. Hadi buketi geçtim. Mesela birisi bana saksıda bir çiçek hediye etti. Severim, severim ama bakmam. Çiçek sulamak hiç aklıma gelmez benim. Geçen gün domates fidesi alıp diktim. Hep unutuyorum sulamayı. Yazık bir başını eğiyor bir dikleşiyor. Şimdi diyeceksiniz ki unutuyorsun işte besbelli, sorumluluk sahibi değilsin belli ki diyeceksiniz. Ama gösterilmeyen sevginin zerre faydası yoktur. Eğer ben yeterince sevseydim ona sevgimi de belli etmem gerekirdi. Yani kısaca benim için çiçekler hiçbir şey ifade etmiyor. Hiçbir şey hissettirmiyor.

Şimdi düşünüyorum da  belki de kaktüsleri sevebilirim. Sade ve duygusuz. Bence çiçekler dalında güzel. İnsanların kendi fantezileri için onların canlarını yakmasını reddediyorum. Aşkın kuru bir çiçekle simgeleşebileceğini reddediyorum. 

Yani dostlarım ben diyorum ki kısaca insanları kalıplaştırmayalım. Her kadın çiçek sevmiyor. Özellikle beyefendilere söylüyorum. Buluşmalarda falan hemen (huyunu öğrenmeden) çiçek almayın derim. Hatta ölü çiçek hiç almayın.

Küçük Prens'in çiçeğini korumak için bir fanusa yerleştirdiğini unutmamak gerek.

Ne demek istediğimi iyi anlatabilmişimdir umarım. Ne hissettiğimi ben de çoğu zaman anlayamıyorum ve bazen aktarmakta zorluklar çekiyorum. 

Şimdi aşağıdaki soruyu cevaplayın ve düşünceleriniz için yorum atıın!!