 |
| Adı: Taveo Yazarı: Cengiz Madenci Sayfa Sayısı: 128 Yayın Evi: Motto Yayınları Türü: Roman |
Selam arkadaşlar nasılsınız? umarım hayat size çok iyi gidiyordur. Benimkisi fena sayılmaz. Geçen gün yazımda da bahsetmiştim, Ucuzkitapal sitesinden alışveriş yapmıştım. Yazımı buraya tıklayarak okuyabilirsiniz. O alışverişten aldığım kitaplardan biri de Taveo.
Bence ismini daha önce duymamışsınızdır. Bu aralar "klasik" olmayan fazla bilinmeyen kitapları okuyorum. Bir söz vardı ,kimin hatırlayamadım, Herkesin okuduğu kitapları okursan herkes gibi düşünürsün diye. Bende birazcık değişiklik olsun istedim.
Şimdi kitabın konusundan bahsedeyim biraz. Dikkat azcık SPOİİ !!
Kitap Afrika'ya giden bir grup doktor çok kısıtlı imkanlarla da olsa insanları tedavi ediyorlar. Tedavi ettikleri insanlar arasında Taveo adlı bir minik çocukta var. Küçük Taveo, yüzyıllar önce çıkan ancak artık lafı bile edilmeyen "tifo" nedeniyle yataklara düşüyor. Belki de bütün ülkelerde tifo artık çok önemsiz, tedaisi bulunan bir hastalık gibi görülse de Afrika'da hala çok büyük sorunlar yaratıyor. Çok hasta olan Taveo'yu daha iyi tedavi için İstanbul'a getiriyorlar. Kitabın sonunu merakınız kaçmasın diye söylemeyeceğim.
Şimdi gelelim kitabı nasıl buldum sorusuna
Çoğu yeni yazarlarda gördüğüm ayrıntıların çoğu bu kitapta da vardı. Bahsettiğim şey her şeyden çok olması, bununla ne demek istediğimi hemen açıklıyorum. Kitapta bir durum birkaç cümleyle anlatılabilecekken aynı anlama gelen artarda birden çok gereksiz cümle kullanılmış. Sürekli insanların ne hissettiklerinden bahsedilmiş. Ve bana göre çok betimlemelerden yararlanılmış. Çok betimlemenin her zaman anlaşılmayı güçleştirip, asıl olayı söndürdüğü düşüncesindeyim. Ve yine çok kullanılan şey ise tanık gösterme sanatı. Kitapta sürekli özlü söz kullanmak, günlük yaşamla kitap arasındaki bağlantıyı azaltıyor. Ben mesela özlü söz okumayı hatta ezberlemeye çalışmayı çok severim fakat her şeyin fazlası zarardır diye boşuna dememişler. Bunun yanında kitap çok güzel örnek insanlar teşkil ediyor. Konusunu çok beğendim. Doktorların iyilikleri mutlaka kalbinizi ısıtacaktır <3
Birde şundan da bahsetmeliyim ki kitap işaretlerle bölümlere ayrılmış. Ve yaklaşık her bölmede anlatıcı ya da anlatılan değişiyor. Bir bölümde Mert'in ne hissettiğinden ne yaptığından bahsedilirken aninden diğer bölümde mesela İsmail Hoca'nın ne hissettiğinden bahsediyor kitap. Anlaşılabiliyor mu emin değilim ama şöyle anlatıyım. Bir bölüme başladığınızda anlatıyor, anlatıyor, falan ama siz hangi karakterden bahsettiğinden anlamıyorsunuz. Yani ilk önce yazılması gereken karakter ismi ortada ya da sonda oluyor çoğunlukla.
3/5
İnsanlar mutsuz olmadıkça başkalarının mutsuzluğunu anlayamazlar.
"Ben..." diyordu, "Hiçbir şeyi düzeltemesem de bu dünyada, uyuyabilmek için gözlerimi kapadığımda, bir şeyler yapmış olmanın rahatlığı ile vicdanımın beni rahatsız etmemesi dahi bana yeter."
KİTAP AÇIKLAMASI
Selam, blogumu taşıdım eski blogumda vardınız o yüzden tekrar yazmak istedim. Tekrar takip ederseniz çok sevinirim :)
YanıtlaSilhayırlı olsun :)
Sil