Jane Eyre | Kitap yorumu, özeti

 










İngiltere'nin Victoria döneminde yazılan bu kitap klasikler arasında oldukça önemlidir. Çoğu yerde en feminist roman diye anılır. Charlotte Brontë tarafından yazılmış olup onun hayatından da son derece benzer izler taşır. Mesela Charlotte de Jane Eyre'ın de babası rahiptir. Yatılı bir okulda büyütülmüşlerdir ayrıca ikisi de mürebbiyelik yapmışlar. Daha bunlarda da sınırlı değil. Yazarın kendi biyografisini okuyormuş gibi de hissedebilirsiniz. Charlotte yaşadığı dönemlerde kadına önem verilmediği üstünde bir sürü baskı bulunduğu için Jane Eyre kitabını takma bir erkek ismiyle yayınlattırmıştır.



Charlotte Bronte





-spoi-

Kitapta Jane Eyre adında bir kız anlatılır. Bu kız hem öksüz hem yetimdir dayısı ve yengesiyle yaşıyorlardır fakat, onu çok seven dayısı vefat eder, sonra da yengesi ve 3 kuzeniyle yaşamaya başlar. Jane burada gördüğü sevilmeme, şiddet ve daha bir sürü sorun karşısında çok mutsuzdur. Yengesi onu bir yatılı okula kayıt ettirir.


   Yatılı okul çok disiplinlidir, çokta bakımsızlık vardır fakat yeni arkadaşlar edinir, yeni şeyler öğrenir tam bir hanımefendi olur. Sonraları okulda bir salgın hastalık yayılır ve çoğu arkadaşı burada vefat eder. Okulunu bitirdikten sonra 2 yıl da burada mürebbiyelik eder. Artık buradan sıkıldığını hissettiği ve uzaklaşmak istediğinde bir iş ilanı verir. Bu ilana ise bir cevap gelir. Küçük bir kıza mürebbiyelik edecektir. Hemen kabul eder ve hemen yeni evine ve iş yerine gider.


  Malikaneye vardığında evdeki herkesle tanışır ve çoğunu da sever. Sonraki haftalarda evin sahibi Mr. Rochester ile de tanışır. Çoğu zamanları sohbet edip arkadaşlık ederler. Daha sonraları eve Mr. Rochester in arkadaşları birkaç hafta kalmak için gelirler. Aralarındaki bir kadınla yakın olduğunu gören Jane çok üzülür. Çünkü ona karşı arkadaşlıktan öte duygular beslemektedir. Hatta bu kadınla Mr. Rochester'ın evleneceğini duyar. Tabi o sıralarda evde olan gizemli olaylar da cabası.



Bu arada ona çok kötü davranan, yatılı okula bırakan yengesinin ölüm döşeğinde olduğu haberi gelir. Yengesi onun adını sayıkladığından ani bir kararla yengesinin evine gider. Haftalarca dönmeyişine Mr. Rochester çok üzülür. Jane Eyre yengesine gittiğinde yengesi ona bir şey itiraf eder. Aslında kendisinin kimsesiz olmadığını bir dayısı olduğunu öğrendiğini ve dayısının onu yanına almak istediğini hatta miras bırakmak istediğini yazmıştır fakat yengesi kinden bu mektubu aslan Jane'ye vermemiştir.


Jane mürebbiyelik yaptığı eve geri döndüğünde Mr. Rochester'ın aslında elenmek istediği kişinin o olduğunu öğrenir ve teklifini kabul eder. Tam evlenmek üzereyken Mr. Rochester'ın aslında zaten evli olduğu anlaşılır. Bunun üzerine Jane hemen evi terk eder. Yollara düşer uzak bir yerlere götürmesi için arabacıya bütün parasını verir.




 3 gün kadar aç sokaklarda dolaşır. Birkaç evin kapısını aşındırır ama nafile. Son bir evin kapısını da çaldığında evin sahibi bir rahip tarafından eve alınır. Rahip St. John ve kız kardeşleri onu çok sever. Ona yemek ve oda verirler. Jane iyice ev halkıyla kaynaşır. Kızlarla adeta kardeş gibidir. St. John ona yeni bir iş bile bulur.


Yeni işi bir köy okulunun mürebbiyesi olmaktır. Bu işi de çok iyi yapan Jane o sıralar dayısının olduğunu ve 20.000 Strelin mirası olduğunu öğrenir. Daha sonraları tesadüfen tanıştığı John ve 2 kız kardeşlerinin de akrabaları olduğu anlaşılır. Jane bu mirası istemeseler de zorla 4 e böldürür. Ve kuzenlerine de pay eder 


St. John o sıralar misyonerlik yapmak için Hindistan'a gitme planları yapmaktadır. Yanında da yardımcı olması için Jane'i götürmek ister. Evlenme teklifi de eder. Ama Jane kabul etmez. Aklı hala Mr. Rochester'dadır.


Mr. Rochester'ı çok merak eden Jane onu bulmaya karar verir. Eski oturdukları konağa gittiğinde evin yanıp enkaz olduğunu görür. Sorup soruşturan Jane, yangın çıktığını Mr. Rochester'ın zor kurtulduğunu bir kolunu ve 2 gözünü de kaybettiğini öğrenir. Jane hemen ziyaretine gider. İkisi de çok mutlu ve heyecanlıdırlar. Hızlı bir kararla hemen evlenirler. 2 yılın sonunda Mr. Rochester'ın gözleri görmeyen başlar. Kitabın sonu böylece biter.


----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------



    Kitap son derece güzeldi. Beni öyle bir içine çekti ki sormayın. Kesinlikle bu kitap benim için unutulmayacaklar listesinde. Öyle de kalın ki sanırsınız suç ve ceza. Kitap romantizm etkisiyle, gerçekçi bir düzyazıyla yazılmış. Can yayınlarının Klasik Kadınlar serisinden aldım ben bu kitabı. Son derece güzel bir kapağı var hatta setini de almak istiyorum.


Bazı yerlerde yengesine, öğretmenlerine çok sinir oldum. Yengesinin bir sürü kötülüğünden de sonra affetmesine de dayanamadım. Hele Mr. Rochester'a kur yapan kadına girişecektim.


Bu kitapta o dönemin bir sürü şeyinden yakınılmış alttan alta. Kadına değer verilmeyiş din, aile baskısı. O dönemki erkek egemenliğini ve kadının da yavaş yavaş egemen olmasını anlatmış. Aşk bana bazen çok bayağı gelir ama ne yalan söyleyim benim bile hoşuma gitti bu aşk. Her şeye rağmen bir arada olmak, alt tabaka üst tabaka ayrımını yok etmek. Uff okumadan da anlamazsınız ki


Kısacası kitap çok samimi ve son derece akıcıydı. Okuduğumun en iyilerindeydi bence sizinde okumanızı şiddetle tavsiye ederim. 



KİTAP AÇIKLAMASI


Küçük yaşta öksüz kalan Jane Eyre, kendisini hiçbir zaman sevmeyen ancak kocasının vasiyeti üzerine bakımını üstlenen yengesiyle zor bir yaşam sürmektedir. Katı kurallarla yönetilen bir yatılı okula gönderilince, bu kez hayatın başka zorluklarıyla yüzleşmek zorunda kalır. Okulda geçirdiği on yılın ardından öğretmen olarak mezun olur. Edward Rochester’ın malikânesinde mürebbiye olarak iş bulur. Evin gizemli efendisi Rochester’a âşık olur; ancak onu hayal bile edemeyeceği zorluklar ve acılar beklemektedir. XIX. yüzyıl İngiltere’sinde, her türlü tutuculuğun kol gezdiği Victoria döneminde geçen Jane Eyre, birçoklarınca kadın hak ve özgürlüklerine sahip çıkan ilk romanlardan biri olarak kabul edilir. Yazarı Charlotte Brontë’nin yaşamından izler de taşıyan roman, zorlu bir yaşam süren yapayalnız bir genç kızın güçlü bir kadına dönüşmesinin öyküsüdür. Jane Eyre, yalnızca kadının erkek egemen toplumdaki konumuna gözüpek yaklaşımıyla değil, şiirsel duygusallığı çağdaş bir gerçekçilikle harmanladığı anlatımıyla da öncü olmayı başarmış klasik bir başyapıttır.








Sinemada Jane Eyre


2011 yılında Jane Eyre kitabının filmi de yapılmış. Yaklaşık 2 saat. Bu tür kitap filmleri bana genelde sıkıcı gelir, ama bunu mutlaka izlemek istiyorum. 


  Fragman







8 Yorumlar

  1. Klasikleri mümkün olduğunca okumaya çalışıyorum, Jane Eyre de merak ettiğim bir kitap

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet klâsik seviyorsanız kesinlikle okumalısınız

      Sil
  2. en sevdiğim romanlarda ilk 5'te, anna karenina ile birlikte, izlemek istersen dizisi de çok güzel, 2006 ingiliz yapımı :)

    YanıtlaSil
  3. Sevilenler listesinde olan bir kitap :)

    YanıtlaSil
  4. Listemde olan bir kitap okuyacağım bende :)) en kısa zamanda okuyabilirim umarım

    YanıtlaSil
Daha yeni Daha eski