Günlük #2

 



 Merhabalar, 2.02.2222 tarihinden bildiriyorum. Tarih çok iyi değil mi?

Bu günlerde hala geçmişte kaldığımı fark ettim. Şöyle bir söz okumuştum. 


Eğer depresyondaysanız, geçmişte yaşıyorsunuz. Eğer endişeliysenizgelecekte yaşıyorsunuz. Eğer kendinizle barış içindeyseniz, şimdi de yaşıyorsunuz diye.



Şimdi düşünüyorum da bende mi acaba fark etmeden depresif biri mi oldum? Ama bunu fark edebilmek bile güzel bir şey. 15 tatilin bitimine de az kaldı ben de ders çalışmayı bıraktım. Birkaç gündür yazılım çalışmayı da bıraktım. Tüm gün boşken bile ders çalışıp ardından da yazılım çalışmak beni çok yordu. Çok monitör karşısında kaldım ve 5 günde belim bile ağrımaya başladı. 

Okul açılınca hem okul hem ders hem de yazılımı nasıl götüreceğimi düşünüyorum. Çünkü okuldan gelince bile ders çalışmaya halim kalmıyor. Tüm gün okulda olmak son derece mantıksız bir şey çünkü bir de eve gelince ders çalışsan kendine ayıracak vaktin kalmıyor. Amma velakin yapacak hiçbir şey yok. Belki de uykumdan kısmalıyım. Bir kitap görmüştüm ismi, Sadece Aptallar 8 Saat Uyur, diye. Satın almayı düşünüyorum. Belki motive eder. 


Okul yakında açılacak, bu ara hedefim hakkında düşünüyorum. Çünkü belki de bir hedef belirleyip ona sadık kalabilirsem daha sıkı çalışabilirim. Keşke yapabilsem ama hiçbir hedefime sadık kalamadım bunca zaman. Hep sıkılıyorum ya da emin olamıyorum. 


    Kitap okumaya da pek vakit ayırmıyorum. Sanki boşa yaşıyorum. Geleceğimi çok merak ediyorum. Ne iş yapacağım acaba? Ne kadar kazanacağım. 


Şimdi size bir şey itiraf etsem ne olabilir ki? Ben girişimci olmak istiyorum kesinlikle. Başkasının emri altına girmeyi seven bir tip değilim, kendi kurallarımı koymayı severim. Herkes devlete gir bir maaşın olsun diyor ama devlet maaşı benim hayallerime yetmiyor. 


Bir iş kurmak istiyorum fakat daha ayrıntısını planlayamadım. Ne işi, nerede, nasıl, sermaye nasıl olacak. Bir şeyler yapmak istiyorum. Ama sadece istemekle olmuyor, bu yaşıma kadar öğrendim. 


Sorun şu ki her şeyden çok çabuk sıkılıyorum. Her şey bebek oyuncağı gibi geliyor. Alıyorum canım sıkılınca bırakıyorum. Bir işte ustalaşmaya çalışmıyorum. Yarım yamalak öğreniyorum, bırakıyorum. Bunun farkındayım. Ama sorum şu ki, bir işten zevk almayı bırakınca işi de bırakmalı mıyız? belki de o iş bana göre değildir diyorum. 


Aslına bakarsanız bir iş zorlaşmaya başlayınca konfor alanım rahat geliyor ve zoru başarmak için uğraşmıyorum. Farkındayım bunun. Düzeltmek dileğiyle. Hoşçakalın






  



2 Yorumlar

  1. Merhabalar.
    Sizin tek bir şeye ihtiyacınız var. Cenab-ı Mevla sizi hep iyilerle ve iyiliklerle karşılaştırsın.
    Selamlarımla.

    YanıtlaSil
  2. geçeçek bu günler, geçecek hepsi, ileriyi düşünme şimdiii :) nasıl gidiyor bu günleeer :)

    YanıtlaSil
Daha yeni Daha eski